Nasreddin Hoca evinin damında biriken diz boyu karları sabah namazı sonrası kürümeye başlamış. Bir ara dengesini kaybederek damdan düşüp bayılmış. Komşuları koşuşmuşlar.Birisi: “Çabuk bir doktor çağıralım .” Diğeri: “Aman bir…
Ben bir apartmanda yaşıyorum. Yaşadığım yeri pek sevmesem de oraya alıştım. Evimiz apartmanın en üst katındadır. Oturma odasından bahçemiz görünür. Görünür ya görünüşü de pek hoş değildir. Çünlü her yerinde…
Bal arısı vız vız uçarken, bir evin duvarına çarpıp, yere düşmüş. Bir süre baygın kaldıktan sonra kendine gelmiş. Sağ tarafında büyük bir acı hissetmiş. Kanadı yerinde yokmuş. Anlamış ki kopmuş….
Yağmurlu günde Hoca pencerenin kenarında otururken.Yağmurda ıslanmamak için kaçan bir komşusunu görür.Pencereyi açarak, – Çok yazık, sana hiç yakıştıramadım.İnsan hiç Allah’ın rahmetinden kaçar mı, diye seslenir.Onu duyan adam utanarak yavaş…
Bir gün Nasrettin Hoca göl kenarında gider.Elinde de bir kase yoğurt vardır.Hoca, yoğurdu kaşık kaşık göle boşaltmaya başlar.Bu sırada onu gören biri şaşırarak,– Hoca ne yapıyorsun, diye sorar.Hoca gülerek,– Görmüyor musun göle…
Bir gün Nasrettin Hoca, karısına,– Bak Hatun, size vasiyetimdir. Öldüğüm zaman beni baş aşağı gömün!Tam mı, der. Karısı şaşırır.– Bu ne biçim vasiyet Hoca?Niye baş aşağı gömülmek istiyorsun, diye sorar.Hoca kendisinden emin bir…
Adam evden çıktığında geç olmuştu. Akşam güzel yemekler ve güzel sohbetlerle geçmişti. Artık gitme zamanıydı. Ev sahipleri kör misafirlerini karanlık sokaklara gönderecek olmaktan dolayı biraz huzursuzdular. “Sokaklar çok karanlık, yanına…
Bir gün Hoca’ya bir komşusu sorar.– Hoca’m, sen kaç yaşındasın?Hoca ak sakallarını sıvazlar.– Kırk yaşındayım.Komşusu hemen itiraz eder.– Nasıl olur Hoca’m?On yıl önce de aynı şeyi söylemiştiniz, deyince Hoca gülümser.– Bak…
Bir varmış, bir yokmuş. Bir zamanlar, çocuklar, herkesin Tonton Nine diye tanıdığı bembeyaz saçlı, buruş buruş yüzlü, tatlı sözlü bir ninecik varmış. Bu nineciğin çocukları, torunları olmadığı için küçücük evinde…
Dünyada olup bitenlerle ilgilenmeksizin bataklıkta mutlu bir hayat süren kurbağalar, bu hür yaşayışlarından nedense bıktılar; kendilerine bir kral aradılar. Böylece, aralarından seçtikleri delegeleri tanrı Jüpiter’e göndererek isteklerini ilettiler. Kurbağaların isteklerini ciddiye almayan Jüpiter, onlarla…