Atmaca gözünü bir sürü güvercine dikmişti. Ama ne zaman üzerlerine doğru süzülse, güvercinler kaçmışlardı. Kendi gölgesinin kendisini ele verdiğini sanarak, bulutlu bir günü bekledi; ne var ki, yine bir tek güvercin dahi yakalayamadı. Günlerdir ağzına…
Gelincik, olanca kurnazlığı ile tavşanın yuvasına el koymuş. Gelinciğin yuvaya geldiği sabah saatlerinde, tavşan çoktan evinden çıkıp avlanmak amacıyla yola koyulmuş. Gelincik bunu fırsat bilerek aceleyle eşyalarını tavşanın evine taşımış. Tavşan kekik kokuları içinde dolaşıp,…
Sütçünün kızı, bir güğüm sütü başına koymuş pazara götürüyordu. Güneş henüz doğmamıştı. Kız, sütü pazarda sattıktan sonra, eline geçecek para ile yapacaklarını tasarlamaya başladı: – Bitişiğimdeki komşudan birkaç tavuk satın alacağım. Tavuklar…
Bir varmış bir yokmuş, evvel zaman içinde kalbur saman içinde, develer tellal iken pireler berber iken, ben annemin babamın beşiğini tıngır mıngır sallar iken, az gittim uz gittim dere tepe…
Evvel zaman içinde kalbur zaman içinde bir kendi birinde Çiğdem ile Didem isminde iki kız kardeş yaşarmış. Çiğdem ne kadar Çalışkan yardımsever iyi kalpli lise Didem de o denli tembel…
Fırtınadan sonra bir kara buğday tarlasından geçenler bilir. Kara buğday tarlası sanki kavrulmuş gibidir. Yaşlı söğüdün tam önünde bir kara buğday tarlası varmış. Kara buğday Pek kibirli imiş. Başı yükseklerden…
Bir gün, balıkçının biri ağını denizden çektiği sırada bir izmarit yakalamış. İzmarit, balıkçıyı görünce başlamış yalvarmaya: “Ne olur beni bırak. Daha ufacığım, etim ne budum ne? beni şimdi tutacaksın da…
Güvercinler, her zaman şahinlerin kendilerini avlayacağı korkusuyla yaşarlar; her zaman dikkatli olmak ve güvercinliğin yakınında kalmak zorunda olduklarını düşünürler. Ancak bu şekilde şahinlerin saldırısından kurtulabilirler. Güvercinlerin bu özelliklerinden dolayı saldırılarının…
Av ve avcının karşılaştığı durumlara alışık olsak da avcı ile yine bir başka avcının karşılaştığı durumlar da olabiliyor. Okçu ile Aslan Masalı bunun en güzel örneklerinden birini oluşturuyor. Zamanın birinde, okçuluğu ile…
Bir varmış, bir yokmuş. Günlerden bir gün, güzel bir ilkbahar sabahında, henüz kimsecikler yatağında doğrulmamışken, kuşlar o dal senin bu dal benim uçuşmaya başlamışlar bile. Yeni yeşermiş ağaçlar rengarenk çiçekleriyle…