Bir sürek avında, tazılar bir tilkiyi kovalamaya başlamışlar. Tilki, ormanda odun toplayan bir adama yaklaşmış. Ondan, kendisini saklamasını istemiş. Adam da ona kendi kulübesini göstermiş. Tilki kulübeye gidip bir köşeye…
Masallar diyarında,Peri ülkesinde bir gün güzel mi güzel bir Su Perisi deniz kıyısında oturmuş düşünüyormuş; kendisinin bir işe yaramadığını yaşamın anlamsızlığını insanların duyarsızlığını orada niye bulunduğunu… ,Bir yandan da denizdeki…
Köylerden birinde tatlı ve sevimli bir çoban varmış ve bu çoban her sabah koyunları otlatmak için götürürmüş. Günlerden bir gün yine koyunları götüren çobanın canı sıkılmış ve can sıkıntısını gidermek…
Güneşli bir yaz gününde, yumurtlamak için uygun bir yer arayan anne ördek gölün kenarında bir ağaç altı bulmuş. Beş tane yumurta yumurtlayan anne ördek yumurtaların birinin diğerlerinden farklı olduğunu görmüş….
Aslı bu sabah uyandığında kendini çok neşeli ve Dinç hissetti, Bir bardak Süt içtikten sonra Su dolu sürahiye alıp evin bahçesine çıktı. Bir fidanın yanına yaklaşıp ona sevgiyle bakarak Şöyle…
Bir varmış bir yokmuş evvel zaman içinde kalbur saman içinde cennettin en güzel yerinde hayata gözlerini açan güzeller güzeli bir melek doğmuş. Melek’in ismini aile bireyleri Eda olarak koymuş Eda…
Bu köylünün gözü hep yükseklerdeymiş. Karısını ve çocuklarının hep kusurlarını görür, onları hiç beğenmezmiş. Bu yüzden sürekli mutsuzmuş. Adam, karısına ve çocuklara daha fazla dayanamayarak bir bahaneyle evini terk etmiş….
Sevgili çocuklar, bu masal, dinozorların dünya üzerinden kaybolup, ağaçların yaprakları arasında nasıl yaşadıklarının masalıdır. Bundan binlerce yıl önce, dünyanın uzak bir köşesinde, içinde; arslanların, kaplanların, zürafaların, fillerin, papağanların kısaca tüm…
Evvel zaman içinde kalbur saman içinde bir kasabada yaşayan dünyalar kadar güzel bir kız yaşarmış. Bu kız öyle güzelmiş ki çok uzak şehirlerden ve ülkelerden çok zengin, çok yakışıklı, asil…
Bir varmış bir yokmuş, bir başmış bir sonmuş, bir karmış bir donmuş, bir arıymış bir darıymış, bir reçelmiş bir balmış… Denizden karaya ayak basıp da yokuş yollar geçip de yükseğe…