Sütçünün kızı, bir güğüm sütü başına koymuş pazara götürüyordu. Güneş henüz doğmamıştı. Kız, sütü pazarda sattıktan sonra, eline geçecek para ile yapacaklarını tasarlamaya başladı: – Bitişiğimdeki komşudan birkaç tavuk satın alacağım. Tavuklar…
Bir varmış bir yokmuş, evvel zaman içinde kalbur saman içinde, develer tellal iken pireler berber iken, ben annemin babamın beşiğini tıngır mıngır sallar iken, az gittim uz gittim dere tepe…
Evvel zaman içinde kalbur zaman içinde bir kendi birinde Çiğdem ile Didem isminde iki kız kardeş yaşarmış. Çiğdem ne kadar Çalışkan yardımsever iyi kalpli lise Didem de o denli tembel…
Fırtınadan sonra bir kara buğday tarlasından geçenler bilir. Kara buğday tarlası sanki kavrulmuş gibidir. Yaşlı söğüdün tam önünde bir kara buğday tarlası varmış. Kara buğday Pek kibirli imiş. Başı yükseklerden…
Bir gün, balıkçının biri ağını denizden çektiği sırada bir izmarit yakalamış. İzmarit, balıkçıyı görünce başlamış yalvarmaya: “Ne olur beni bırak. Daha ufacığım, etim ne budum ne? beni şimdi tutacaksın da…
Güvercinler, her zaman şahinlerin kendilerini avlayacağı korkusuyla yaşarlar; her zaman dikkatli olmak ve güvercinliğin yakınında kalmak zorunda olduklarını düşünürler. Ancak bu şekilde şahinlerin saldırısından kurtulabilirler. Güvercinlerin bu özelliklerinden dolayı saldırılarının…
Av ve avcının karşılaştığı durumlara alışık olsak da avcı ile yine bir başka avcının karşılaştığı durumlar da olabiliyor. Okçu ile Aslan Masalı bunun en güzel örneklerinden birini oluşturuyor. Zamanın birinde, okçuluğu ile…
Bir varmış, bir yokmuş. Günlerden bir gün, güzel bir ilkbahar sabahında, henüz kimsecikler yatağında doğrulmamışken, kuşlar o dal senin bu dal benim uçuşmaya başlamışlar bile. Yeni yeşermiş ağaçlar rengarenk çiçekleriyle…
Bir varmış, bir yokmuş. Evvel zaman içinde bir ülkede hamamcı ve karısı yaşarmış. Küçük bir de hamamları varmış. Geçimlerini bu hamamdan sağlarlarmış. Mutlu yaşantılarının tek eksiği bir bebekmiş. Hamamcı da…
Yaşlı adamın hastalığına çare bulunamayınca, kendisine evliya denilen birinin adresini vermişler. Söylenenlere göre en ağır hastalar o zatın duasıyla iyileşebiliyormuş. İhtiyar adam verilen adresi çaresizlik içinde cebine atıp doktorun yanından…