Evvel zaman içinde kalbur zaman içinde Develer tellal iken pireler berber ikenben annemin beşiğini tıngır mıngır sallar iken Ülkenin birinde veli isminde bir dedecik yaşarmış ,çevresinde Herkes ona Veli Dayı dermiş.
Veli dayının dünyalar güzeli bir kızı varmış kızınin adı ise gülmüş. gülün güzelliği dilden dile konuşulup destan olmuş. Öyle ki padişahın oğlunun kulağına kadar gitmiş onu görmeye gelmiş ve çok begenmis veli dayıdan gülü istemisler,veli dayi kizini saraya gelin verdigi için mutluymuş .
Veli dayi bir gün eve geldiginde kızını çok üzgün görmüş ;
-Ne oldu kizim hastamisin yoksa yastamisin ?
– ne hastasi babacigim yastayım yasta ,koskoca saraya gelin gideceğim oraya layık ceyizim yok demiş. Veli dayi sasirmis
– neyapalim kızım demiş
– git altin çal demis kızı.
veli dayi ;
– kizim ben daha önce hic altin görmedim nereden çalayım demiş.
-altın sarı olur parlak olur demiş kızı.
Zavalli veli dayi ne yapacagini bilemez halde evden cikmis aksama kadar dolanmış hangi eve yanaşsa kıyamamis bi yandanda kızının söyledikleri aklına gelmiyormuş .
Eve geri dönecekken penceresi açık bir ev görmüş eve girmiş girdigi oda mutfakmis etrafı aramaya baslamis Ev sahipleri uyuyormuş . Hava çok sıcak olduğu için pencereyi açık bırakmışlar Veli Dayı sağa sola bakınmaya başlamış. Bir de ne görsün sarı parlak bir şey bu bizim bildiğimiz havan degilmiymiş . olsa olsa Altın bu olmalı demiş hem Sarı hem parlak.
Ama bakmış içinde biberler var ben bunu alırsam ev sahibi bunlari nasıl ezecek en iyisi ben bunları doveyim diye düşünmüş. Otumus biberleri dövmeye baslamis ev sahipleri gürültüye uyanmış. bide ne gorsunler yabanci bi adam evin ortasında oturmuş biber dovüyor.
Veli dayi olanı biteni anlatmiş ev sahipleri haline acıyıp onu bırakmışlar. Eve gelince Gül babasına ;
– Babacığım altın Bulabildin mi diye sormuş.
Veli Dayı Başından Geçenler anlatmış kızı sitem etmiş .
– Başkalarının halini düşünürsün kızına acımazsın, kızının halinin üzülmezsin altın bulamadıysan İnci Çal demiş.
-Yavrum inci nasıl bişeydir ben bilmem
-Beyaz olur,küçük olur,parlak olur. demiş kızı.
Veli Dayı tekrar yollara düşmüş , Gitmiş memleketin uzak bir yerinde çok büyük bir ev görmüş Veli dayının gittiği yer aslında saraymış.
Kapısında nöbetçiler varmış sadece bir kapısının önü boşmuş Oradan girmiş içeriye Bir de bakmış birçok çuval duruyor içleride. Bakmış bir çuvalın içerisinde kızının anlattığı gibi beyaz küçük bir şey var olsa olsa bu inci olmalı demiş .Meğerse Veli dayının baktığı çuval pirinç ile doluymuş ama ben bul çuvalın Hepsini alıp gidersem ev sahiplerine yapar diye düşünmüş.
Oturup pay etmeye başlamış Bir Tas onlara, bir tas bana, bir tas onlara bir tas bana derken içeri nöbetçi askerler girmiş.
Alıp onu padişahın huzuruna çıkarmışlar padişah dünürünü tanımış Veli Dayı Olanı biteni anlatmış . Padişahın oğlu bu duruma çok üzülmüş hemen Gülün yanına giderek bu düğünü istemediğini söylemiş
– ne zaman ki senin kalbin güzelleşir, ancak o zaman evlenebilirim demiş.
Gül yaptigina cok utanmış o günden sonra gülün kalbinin güzelliği de yüzünün güzelliği gibi dillere destan olmuş.
Padişahın oğlu da bunu duymuş tekrar gelip gülü istemişler 40 gün kırk gece düğünleri yapılmış onlar Ermiş muradına biz çıkalım kerevetine..
EN GÜZEL VELİ DAYI MASALLARI İÇİN BİZİMLE KALIN..