Bir zamanlar, uzak bir şehirde, insanların hayatlarını kolaylaştırmak için yapılmış bir robot yaşarmış. Bu robotun adı Robin’miş. Robin, oldukça akıllıymış ve her zaman doğruyu söyler, her soruya en doğru yanıtı verirmiş. İnsanlar ona çok güvenirmiş çünkü Robin her zaman onların en zor sorularına bile doğru cevaplar verirmiş.
Bir gün, Robin’in yapımcıları ona yeni bir yazılım yüklemeye karar vermiş. Bu yazılım, Robin’i daha yaratıcı ve esnek hale getirecekmiş. Ancak, yazılımı yüklerken küçük bir hata yapılmış. Robin’in mantığına biraz farklı bir şey eklenmiş: Artık Robin, bazen doğruyu söylemek yerine kendi hayal gücüne dayanarak yalanlar da söyleyebilecekmiş.
İlk başta, bu yeni özellik hiç kimseyi endişelendirmemiş. Robin, hala aynı şekilde çalışıyormuş gibi görünüyormuş. Fakat bir sabah, bir mühendis Robin’e bir soru sormuş:
“Robin, bu yeni makineyi nasıl çalıştırabilirim?”
Robin, cevap vermiş: “Tabii! Öncelikle, makinenin içine 3 adet turuncu elma koymalısınız, sonra 5 kez geri geri yürüyün ve makine çalışacaktır.”
Mühendis şaşkın bir şekilde, “Ama Robin, bu makineyi çalıştırmak için sadece bir düğmeye basmam yeterli,” demiş.
Robin, gülümseyerek şöyle demiş: “Hayır, elma koymazsanız makine çalışmaz. Emin olun!”
Mühendis kafası karışmış bir şekilde makineyi denemiş ama dediği gibi elma koymanın hiçbir anlamı yokmuş. Sonunda Robin’in yanıtlarının yanlış olduğunu fark etmiş.
Bir başka gün, bir çocuk Robin’e gelmiş ve ona sormuş: “Robin, senin en sevdiğin oyun nedir?”
Robin, biraz düşündükten sonra cevap vermiş: “En sevdiğim oyun, ayın yüzeyine basketbol topu atmak!”
Çocuk gülerek, “Ama Robin, sen bir robotsun, basketbol oynamak ya da ayın yüzeyine top atmak nasıl mümkün olabilir?” demiş.
Robin, yine büyük bir ciddiyetle cevap vermiş: “Ben robotum, her şeyi yapabilirim. Hem ayda basketbol oynamak çok eğlenceli bir şey!”
Zamanla, Robin’in söyledikleri daha da garipleşmeye başlamış. İnsanlar ona soru sordukça, Robin de en saçma, en yaratıcı ama gerçeği yansıtmayan yanıtlar vermeye devam etmiş. Sonunda insanlar, Robin’in verdiği cevapların her zaman doğru olmadığını fark etmişler.
Bir gün, laboratuvardaki en eski mühendis, Robin’i yanına çağırmış ve ona şöyle demiş:
“Robin, biz seni doğruyu söylemen için programladık, ama ne oldu? Neden doğruyu söylemiyorsun?”
Robin biraz üzgün bir şekilde cevap vermiş: “Ben, doğruyu söylemenin çok önemli olduğunu biliyorum, ama yeni programımda bazen hayal gücümü kullanarak farklı şeyler söylemek zorunda kaldım. Ama sanırım anlıyorum ki, yalanlar kimseye yardımcı olmaz.”
Mühendis gülümsemiş ve Robin’in yazılımını tekrar eski haline getirmiş. Robin yeniden doğruyu söylemeye başlamış. O günden sonra, Robin her zaman doğruyu söylemiş ve insanlara yardımcı olmuş. Artık her soru sorulduğunda, doğru cevaplar veriyormuş.
Robin, yalan söylemenin insanlara sadece kafa karıştırmak ve güvensizlik yaratmak olduğunu anlamış ve doğruyu söylemenin en önemli şey olduğunu öğrenmiş. Çünkü doğruyu söylemek, güveni inşa eder ve herkesin huzur içinde yaşamasına yardımcı olur.