Bir varmış bir yokmuş Allahın günü çokmuş, büyük bir parkın içinde huzurlu bir gün varmış. Parkın ortasında büyük bir çınar ağacı, etrafında çiçekler açan küçük yollar ve kuşların şarkı söylediği…
Bir zamanlar, büyük bir ormanın kenarında, küçük bir köy vardı. Bu köyde, her şeyin en güzel haliyle var olduğu, yemyeşil ağaçların, rengarenk çiçeklerin olduğu bir evde, Anne Nazlı ve kızı…
Bir varmış bir yokmuş Allahın kulu çokmuş, büyük bir krallığın derin vadilerinin, yemyeşil ormanlarının ve yüksek dağlarının arasında, adil ve güçlü bir kral yaşardı. Kralın, mutlu bir ailesi vardı; büyük…
Bir varmış, bir yokmuş. Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, develer tellal iken pireler berber iken, ben anamın beşiğini tıngır mıngır sallar iken. Çok uzak diyarlarda dağların eteklerinde sadece kuşların…
Bir varmış, bir yokmuş. Evvel zaman içinde, kalabalık bir köyde yaşayan Mine adında bir kız varmış. Mine, hayaller kurmayı çok sever, ama kendisini her zaman diğerlerinden üstün görürmüş. “Gökyüzünü bile…
Günlerden bir gün, küçük bir köyde, her gün tarlasını ekerek geçimini sağlayan bir çiftçi yaşarmış. Hayatında hiçbir zaman bolluk ve rahatlık görmemiş, ama yine de işini dürüstçe yapıp, ailesiyle birlikte…
Bir varmış, bir yokmuş. Bir zamanlar, çok uzak bir köyde, herkesin yardıma koştuğu, gönlü geniş bir kadın yaşarmış. Bu kadın öyle cömertmiş ki, sahip olduğu her şeyi başkalarıyla paylaşmak için…
Bir varmış, bir yokmuş. Bir zamanlar cimri mi cimri bir adam yaşarmış. Bu adam öyle cimriymiş öyle cimriymiş ki, bütün mallarını altınla değiştirmiş. Bir çuval altını olunca da gidip bir…
Bir varmış, bir yokmuş. Evvel zaman içinde, denizin kenarında, uzak diyarlarda bir köy varmış. Bu köyde, minik ama cesur bir kuzu yaşarmış. Bu kuzunun adı Pırıl’mış, çünkü tüyleri sabah güneşi…
Bir zamanlar, uzak diyarlarda büyük bir krallık vardı. Bu krallık, dünyanın en zengin topraklarına sahipti ve halkı bolluk içinde yaşıyordu. Ancak bu zenginlik, krallığın kalbindeki bir boşluğu asla dolduramıyordu. Her…