Bir zamanlar, çok uzaklarda yemyeşil bir köyün kenarında, içinde birbirinden güzel tavukların yaşadığı bir kümeste, eski bir düzen vardı. O kümeste herkesin bir yeri vardı; en güçlü, en hızlı tavuklar,…
Bir zamanlar, Uzak Diyarlarda, gökyüzü her zaman parıldayan yıldızlarla dolu, doğa ise her renkte ışıklar ve hayal gücüyle harmanlanmıştı. Bu diyarın en güzel köylerinden biri, Gölgeler Vadisi’nde yer alıyordu. Vadinin…
Bir zamanlar, yemyeşil ormanların derinliklerinde, masmavi gökyüzünün altında, birbirinden farklı hayvanların yaşadığı huzurlu bir orman vardı. Bu ormanda her hayvan kendi dünyasında mutlu bir şekilde yaşar, ama gerçek dostlukları anlamak…
Bir zamanlar, uzak bir kasabada, büyük bir ormanın içinde terkedilmiş bir malikanede sevimli bir hayalet yaşarmış. Adı Casper’dı. Casper, diğer hayaletlerden çok farklıydı. O, asla korkutmak, insanları ürkütmek istemezdi. Tersine,…
Bir zamanlar, uzak bir ormanın derinliklerinde yaşayan üç arkadaş vardı: Mavi adında bir tavşan, Pofuduk adında bir kedi ve Duman adında bir kuzu. Bu üç arkadaş, ormanın dışında, kasabaya yakın…
Bir zamanlar, yemyeşil çimenlerin uzandığı, çiçeklerin en güzel renkleriyle açtığı ve kuşların sabahları şarkılar söylediği bir orman varmış. Bu ormanın adı Umut Ormanı’ymış ve burada her canlı, birbirine yardım etmek…
Bir zamanlar, küçük bir köyde çok sevimli bir ev kedisi yaşarmış. Adı Minik’ti. Minik, sahiplerinin çok sevdiği, pamuk gibi yumuşak tüyleriyle herkesin gönlünü kazanmış bir kediydi. Evde oldukça rahat bir…
Bir varmış bir yokmuş, yemyeşil yaprakların dans ettiği, rengârenk çiçeklerin parladığı, neşeli bir ormanda tatlı, minik bir maymun yaşarmış. Bu minik maymunun adı Kıvrık’mış. Kıvrık, parlak kahverengi tüyleri ve kıvırcık…
Uzak ülkelerin birinde geçimini balıkçılık yaparak karşılayan yaşlı bir adam varmış. Her gün kayığına biniyor, denize açılıyor ve akşam olana kadar balık tutuyormuş. Onun her gün aynı yere gelmesi ve…
Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, memleketin birinde bir deve varmış. Bozkırda dolaşırken yerdeki kurumuş otların arasında mini minnacık bir karınca görmüş. Bakmış; karınca, boyunun belki de on kat büyüklüğünde…