Elsa’nın Hediyesi
Erindel Krallığı, sessizce yağan karla beyaza bürünmüştü. Kar taneleri çocukların burnunu gıdıklıyor ve dillerinin üzerinde eriyordu. Erindel halkı, sokaklarda aceleyle yürürken derin, toz halindeki kara batıp çıkıyordu. Herkes karın gelişinden mutlu olmuştu, çünkü bu defa kış, Kraliçe Elsa’nın başının altından çıkmamıştı. Kış gerçekten gelmişti!
Kraliçe Elsa ve Prenses Anna, şatolarından Erindel halkının koşuşturmasını izliyorlardı. Herkes, o akşam gerçekleşecek olan ve Elsa’nın düzenlediği kış balosuna hazırlanmaktaydı. Elsa gülümsedi. Küçüklüğünden bu yana ilk kez krallığının kapıları ardına dek açılmıştı. Sonunda buz sihrini kontrol etmeyi öğrenmişti ve her şeyden önemlisi de, kız kardeşiyle tekrar arkadaş olmuşlardı.
Anna, Elsa’nın kolunu çekiştirerek onu pencereden uzaklaştırdı. “Hadi gel” dedi. “Baloya hazırlanmak için yapmamız gereken çok şey var!” Elsa gülümsedi ve kız kardeşinin peşine takıldı. Anna haklıydı. Yapacak çok iş vardı!
Anna ve Elsa baloya hazırlanmak için günlerdir çok çalışıyorlardı. Şato, Elsa’nin buz sihri ile parlıyordu ama hala yapmaları gereken sayısız şey vardı.
Elsa balo odasının buzlu süslemelerini bitirirken, Anna mutfaktaydı. “İşte,” dedi elinde bir tabak dolusu kremalı çörekle gelerek, “Tatlı masası hazır! Nasıl olmuş Elsa?” Ancak Elsa, kız kardeşinin söylediklerini duymamıştı. Baloyu düşünüyordu.”Dünya’dan Elsa’ya,” diye seslendi Anna.
Elsa, kız kardeşine bakıp gülümsedi. Anna’nın sevgisi, Erindel’i ve Elsa’nın hayatını kurtarmıştı. Elsa da Anna için özel bir şey yapmak istiyordu. Bu, herkese kız kardeşini ne kadar çok sevdiğini gösteren bir şey olmalıydı.Elsa balo odasında etrafına bakındı. Anna’ya, “Benim… şey… benim gitmem lazım,” dedi ve kapıya koştu.
Elsa, kız kardeşinin arkadaşını şatonun bahçesinde görünce, Kristoff!” diye seslendi. “Yardımına ihtiyacım var.”Elsa, Anna için mükemmel bir hediye yaratma planlarını açıkladı. “Seninle birlikte Anna için buzdan bir heykel yapabiliriz,” dedi.
Elsa’nın planları bu kadarla bitmiyordu. Kristoff büyük bir buz parçası bulmaya gittiğinde, Elsa kendisini mutfağa kilitledi.”Elsa?” diye seslendi Anna. Mutfağın kapısını çaldı. “Orda mısın?””İçeriye gelme!” dedi Elsa. “Bu bir sürpriz.”
onaf
Mutfakta, Elsa ve Olaf kurabiye yapıyordu. “Olaf,” dedi Elsa kardan adama. “Bence fırına fazla yaklaşmaman gerekiyor.” “Hih,” dedi Olaf ağaç dalından kollarını sallayarak. “Ne olabilir ki?” Olaf ve Elsa, Anna’nın en sevdiği zencefilli adam kurabiyelerinden yapmaya devam ettiler. Kurabiyeler harika olmuştu ve Elsa, Olaf’1 sadece yedi kez tekrar dondurmak zorunda kaldı.
“Elsa!” dedi Anna, mutfağın kapısını çalarak. “Burası harika kokuyor.Ben de yardım edebilir miyim?””Hayir,” diye seslendi Elsa, kız kardeşine. “Seninle sonra görüşürüz. Şimdilik… odanda bekle.”
elsa’nın dolabı
Elsa, Anna’nın gittiğinden emin olunca kimseye görünmeden kendi yatak odasına gitti. Elsa’nin dolabı, yllar boyunca kız kardeşi için topladığı eşyalarla doluydu. Hepsini bir araya getirip balo odasına taşid. Elsa, hediyeleri yerleştirirken Kristoff ise dev bir buz kütlesiyle şatoya ulaştı.
Elsa’nın boşa harcayacak zamanı yoktu. Kisa sürede Anna’nın buzdan harika bir heykelini yaptı. Elsa yaptığı harika işe bakmak için kısa bir ara verdi. Her sey harika görünüyordu ama hâlâ eksik olan bir şey vardı.”Anna nerede?” diye sordu Kristoff. “Bir süredir onu görmedim.” “Ah,” dedi Elsa. “Sürprizi mahvetmemesi için ona odasında kalmasını söyledim.”
“Hmm,” dedi Kristoff kaşlarını çatarak. “Elsa, sanırım Anna’nın gerçekten ihtiyacı olan…” “Biraz meyve suyu!” dedi Elsa, Kristof’un sözünü keserek. “Haklısın!” Sonra hızla odadan çıktı.
Kristof boş odaya, “Ben sadece ablası ile zaman geçirmeye ihtiyacı var’ diyecektim,” dedi.Elsa tam büyük bir kâse dolusu meyve suyu hazırlamıştı ki, Anna mutfağa girdi.”Sen neden odandan çıktın?” diye sordu Elsa. “Tek başıma canım sıkıldı,” dedi Anna. “Seninle birlikte vakit geçirmeyi tercih ederim.” “Ama sürprizi mahvedeceksin!” dedi Elsa.
Anna gözlerini devirdi. “Benim de senin için bir sürprizim var,” dedi mutfaktan çıkarken. “Beni takip et.”Elsa, Anna’yı karla kaplı şato bahçesine kadar takip etti ama Anna gözden kaybolu verdi. “Anna? Neredesin?” diye seslendi Elsa. “Bunun için zamanım yok. Halâ yapmam gereken milyonlarca…”
elsa kartopu
Pat! Bir kar topu Elsa’nın yüzüne çarptı.”Sürpriz!” diye bağırdı Anna.”Ne… ne yaptın?” diye kekeledi Elsa yüzündeki karları temizlerken. “Sen şimdi bana…Anna kıkır kıkır gülmeye başladı. “Bu bir kar topu savaşı Elsa,” dedi. “Bana ayıracak vaktin yokmuş gibi görünüyor, bu yüzden ben de sana savaş ilan ediyorum!”Elsa sırıtmaya başladı. “Anna,” dedi. “Sanırım hangimizin kar üzerinde sihirli güçleri olduğunu unutuyorsun.” Ardından, dev bir kar topu yapıp Anna’ya fırlattı.
Kar topu savaşı uzadıkça uzadı. Sonunda Elsa barış istedi. Kız kardeşlerin baloya hazırlanmaları gerekiyordu. Elsa üzerindeki karları temizleyen Anna’ya sinsice bir bakış attı. Sonra, hiçbir şeyden şüphelenmeyen kız kardeşine son bir kar topu fırlatıp içeriye doğru koşarken, “Kandırdım seni!” diye bağırdı.
O gece, iki kız kardeş baloya gelen misafirlerini karşıladılar. Anna balo odasında etrafına bakınırken Elsa’nın yaptığı kurabiyeleri, meyve suyunu ve buzdan yaptığı harika heykelini gördü.”Bunlar benim için mi yaptın?” diye sordu. Elsa başını salladı. “Sana mükemmel bir hediye vermek istedim,” dedi. “Hepsi harika,” dedi Anna. “Ve bunları düşündüğün için çok teşekkür ederim. Ama benim için en güzel hediye seninle birlikte olmak.” “Benim için de öyle,” dedi Elsa. Kol kola giren kız kardeşler… birlikte partilerine döndüler.
En güzel çocuk masalları için takipte kalın