Bir varmış bir yokmuş. Evvel zaman içinde bir keloğlan varmış. Keloğlan kel olduğu için hep kafası üşürmüş. Annesi şapka almak için pazara göndermiş Keloğlanı. Keloğlan pazara giderken yolda aksakallı bir dede görmüş….
Bir varmış, bir yokmuş. Tanrının kulu çokmuş. Çok demesi, çok yemesi günahmış. Vaktin birinde bir ananın bir kel oğlu varmış. Günlerden bir gün bu Keloğlan, anasına: – Ana, gel şu…
Bir varmış bir yokmuş, evvel zaman içinde Anneler ninni söyler, babalar orak sallar iken, güzelim ülkenin şirin mi şirin bir köyünde parlak zekalı, kurnaz ve bir o kadarda iyi niyetli…
Bir varmış, bir yokmuş, evvel zaman içinde Keloğlan adında bir çocuk annesi ve babasıyla birlikte mutlu ve mesut bir yaşam sürerlermiş, Keloğlan’ın babası köyde çobanlık yaparak kıt kanaat ailenin geçimini…
Günlerden bir gün Keloğlan odun kesmek için ormanın yolunu tutar. Giderken “imdaat, beni kurtarın!” diye bir ses duyar. Sağına bakar soluna bakar kimseyi göremez. Aynı sesi tekrar duyar. Bakınırken bir…