Şu insanoğlu başımdan gitse de biraz soluk alsam. Sabah erkenden geldi, bir türlü gitmek bilmedi. Ne anlar bilmem ki, öyle dikkatli dikkatli yüzüme bakmaktan? Sert baktım olmadı, yumuşak baktım olmadı….
Eski zamanlardan birinde Ali adında bir genç yaşarmış. Doğduğundan beri köyünden dışarı çıkmamış. Duyduğu, gördüğü, bildiği hep köyüne ait şeylermiş. Kendisi başkalarının işine karışmaz, kimse hakkında kötü söz söylemez, babadan…
Eski çağlarda Şahimerdan isimli bir hân yaşarmış. Hân, bir gün bütün halkı toplamış ve onlara şöyle bir vazife vermiş: -Şu soruların cevabını en kısa zamanda bulun: Doğu ile batının arası…
Bir varmış bir yokmuş, kocaman ağaçların olduğu, büyük bir ormanın içinde yaşayan ufak bir kırmızı kuş varmış.Kırmızı kuş renginden dolayı, diğer kuşlardan çok farklıymış.Çünkü çevresinde yaşayan bütün kuşlar sarı renkteymiş.Bu…
Bir zamanlar, çok uzaklardaki bir ülkede bir köy vardı. Bu köyde Mehmet isimli yakışıklı mı yakışıklı, akıllı mı akıllı bir genç yaşardı. O sene köyde kıtlık oldu. Mehmet ve ailesi…
Bir varmış bir yokmuş ülkelerin birinde, sinirli ve oldukça da huysuz bir kral yaşarmış. Sarayda herkes ondan çekinir; onunla konuşmaya kimse kolay kolay cesaret edemezmiş. Sadece sarayda yaşayanlar değil, ülkelerin…
Kocamış bir tilki, ama dişlilerden,Bir hayli tavuk, tavşan yemişlerden,Tuzağa tutulmuş sonunda; ve nasılsa kurtulmuş. Kurtulmuş ama, kuyruğu da bırakmış kapanda. Utancından ölecek… Ne yapsın? İstemiş bütün tilkiler de ona benzesin……
La fontaine masallarından kısa bir masal örneği; İki katır yürüyormuş yan yana,Biri yulaf yüklüymüş, biri para:Köylülerden tuz vergisi toplamışlar,Koca bir heybe dolusu mangır.Para yüklü katırda bir çalım, bir çalım,Başı havalarda,Boynunda…
Günlerden bir gün, tarla faresinin canı sıkılmış, gezintiye çıkmış. Zavallıcık başına gelecekler ne bilsin, kalkmış, bir kurbağayla arkadaş olmuş. Bu kurbağanın niyeti hiç iyi değilmiş. Dostluk nişanesi olarak, farenin ayağını…
Bir zamanlar var iken, bir zamanlar yok iken, dağ fare doğurmuş, kanatlanmış uçmaya. Balık kavağa çıkmış, söğüt dalı biçmeye. Develer saraya girmiş, hörgücünü ölçmeye. Bir kantar akıl ister, şu masalı…